İNCELEME Kısmı

Filmi önersem mi önermesem mi bilmiyorum. Film için önemli bir kısma, yani uyarılar kısmına gelecek olursak; filmde ciddi bir vahşilik söz konusu. Kolu ve bacağı kopanlar mı dersiniz, bu kopmalar sonrasında akan oluk oluk kan mı dersiniz...

Diğer paragrafta değineceğim ama konusu gelmişken söylemek istediğim diğer bir şey ise gerçekçilik. Kopma ve kan sahneleri, o günün imkanlarına göre herhalde gerçekçi geliyormuş insanlara. Ama şimdi baktığınızda o kadar da gerçekçi olmadığını görebilirsiniz. Gerçekçilik konusunda bir diğer şey ise; bir robot sahnesi ve adamın camdan düşüş sahnesi var ki, bilgisayar ortamında yapılan... Keşke hiç yapmasalarmış onları. O kadar berbat ve kalitesiz sahneler ki! Gözümü kısarak izledim neredeyse.

Bunun dışında filmde ciddi bir vahşet ve manyaklık olduğundan söz etmiştim. Şimdiki filmlerde buna rastlayamıyoruz ve aslında iyi ki de rastlamıyoruz. Gerçekten de psikoloji bozacak türden bir şey. Bu yüzden etiket kısmına 18+'i de eklemek zorunda kaldım. Karakterlerin tavırları da beni oldukça rahatsız etti açıkçası. Ayrıca film, mantık hatalarıyla da dolu.

Tekrar düşündüm de, pek de gerek yok bu filmi izlemenize. Yazdığım özeti okuyun, konuyu öğrenin yeter. Sahneler felaket çünkü. Ben Robocop'un adını sıklıkla duyduğum için meraktan izledim. Eğer ki eski filmleri seviyor ve izlemek istiyorsanız ve aynı zamanda da "Robocop nedir?" i de merak ediyorsanız tavsiyem; The Karate Kid 1984'ü izleyip Robocop'un konusunu da benden okuyun. Karate Kid, gerçekten de 'eski dönem filmi' açlığınızı giderebilecek bir kalitede.

Ve şu konuya da değinmek istiyorum. Filmde bazen haberler gösteriliyor. Ve bu haberler arasında da reklamlar oluyor tabi ki. Bunu neden koyduklarını pek anlamlandıramadım. "Bakın bu dönemde böyle reklamlar da vardı" diyerek dönemin içinde hissettirme çabası olabilir bu, hoş bir detay. Ancak şimdi bile, geliştirilmiş reklamcılık tekniklerine rağmen reklam izlemekten sıkılıyoruz ki o zaman durum daha beter...

Kritik kısmına gelecek olursak eğer;

Konu bakımından orta,
Konunun işlenişi bakımından zayıf,
Oyunculuklar bakımından iyi,
Olay örgüsü bakımından zayıf,
Kullanılan mekanlar bakımından da zayıf,

Ve genel olarak zayıf diyebileceğim bir film. Tabi ki, "O zamanın şartlarından baksana olaya" diyebilecekler olabilir. Ama altından kalkamayacakları bir filme girişmeleri zaten bir hata iken, "Bu şartlarda bu kadarını yapmışlar" demek bana yeterli bir açıklama olarak gelmiyor. Hiç yapmasalarmış o zaman diyorum ben de.

Oğuz'un Derecelendirmesi; Vakit Kaybı




Bu robot tanıtım sırasında çuvallıyor ve suçsuz bir kişiyi öldürüyor. Bunun üzerine toplantıdaki bir başka ekip ise yöneticiye gidip 'Robocop' isimli bir proje üzerinde çalıştıklarını ve Robocop'un tamamen zararsız olduğunu söylemesi üzerine yönetici bu fikri beğeniyor ve yapılmasını istiyor.


Bu sırada da detroit de suç oranı çok yüksek bir seviyede. Öyle ki, suçlular elini kolunu sallayarak banka soyup, peşindeki polisleri öldürüp yine elini kolunu sallayarak kaçabiliyorlar ve tüm bunlar da yetmezmiş gibi, destek kuvvet olay mahalline anca 15 dk sonra gelebiliyor.


Yine günlerden bir gün suçlular ortaya çıkıyor ve polisler de peşlerine düşüyor. Polisler deki çoğul ekine aldanmayın, yalnızca 2 kişiler... Bunlar suçluları takip ediyor, tabancayla... Adamlarda pompalı tüfekler var... Ve beklenildiği üzere polislerden biri çok feci bir şekilde öldürülüyor. Bu arada incelemede dediğimi tekrarlıyorum, film bol bol kan içeriyor. Eğer bir hassasiyetiniz varsa izlemek için tekrar düşünmenizi öneririm.


Sonrasında bu polisi ise, ilk paragrafta bahsettiğim Robocop ekibi alıyor ve parçaları buna eklemeye başlıyorlar. Ve her nasıl oluyorsa adamı hayata döndürüyorlar, ama Darth Vader gibi birşey olarak dönüyor hayata.


Bunu Darth Vader'a dönüştürdükten sonra salıyorlar çayıra. Her seferinde, arabayla şehir turuna çıkıyor ve gelen ihbarlara, polis imdatlara göre suçluları teker teker yakalamaya başlıyor. İşi bittiğindeyse şirketin Robocop'u beslediği karargah gibi bir yer var oraya dönüyor. Ancak bir gün dinlenirken bir rüya görüyor. Hafızası silinmiş olmasına rağmen rüyasında, kendini öldüren adamları görüyor. Sonrasında ise bu adamlardan biriyle, bir benzinlik soygunu sırasında karşılaşıyor. Bunun üzerine veri tabanına girerek bu adamın suç ortaklarına erişiyor. Oradan eskiden yaşadığı evi öğreniyor. Eve gidince anıları iyice yerine gelmeye başlıyor ve suçlu ekibinin liderine ulaşana kadar tozu dumana katıyor.



Ona ulaştığındaysa başka bir isim öğreniyor. Bu isim yine ilk paragrafta yazdığım, çuvallayan robotu yapan ekibin başındaki adamın ta kendisi. Bu adam şirketin, yöneticiden sonra gelen ikinci adamı. Kendi robotunun başarısızlığı ve Robocop'un başarıları ardından itibarı iyice düştüğünden, önce Robocop ekibinin başındaki adamı öldürüyor sonra da Robocop'u ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bu noktada *boss fight diye tabir ettiğimiz, çuvallayan robot ile Robocop'un çatışması başlıyor.



Bu çatışmadan kurtulmayı başaran Robocop'un başına bu sefer de polis teşkilatı musallat oluyor. Robocop kötü adam diye lanse ediliyor ve cadı avı başlıyor. Ancak şöyle bir ilginçlik de var ki fazla polis ölümü olduğu için polisler greve gidiyor (?). Evet ciddi ciddi iki polis -lafın gelişi- öldü diye işi bırakıyorlar. Ve millet de deli gibi mağazaları falan yağmalamaya başlıyor. Sonunda kötü adam ölüyor ve bitiyor, klasik.


*Stop Motion Tekniği: Kamerayı objeye karşı ayarlayıp tek kare çekip sonra objeyi biraz hareket ettirip yeni bir kare çekmek ve bunu tekrarlayarak animasyonu tamamlamaktır.
Vikipediden okumak için buraya tıklayın.

*Boss Fight: Bilgisayar oyunlarında bizim yönlendirdiğimiz kahramanla, boss denilen o bölümün en güçlü düşman karakterinin kavgaya tutuşması olayıdır.
Uludağsözlükten okumak için buraya tıklayın.