Passengers / Uzay Yolcuları (2016) | İnceleme

00:04

Filmi henüz izledim ve hemen yazıya başlıyorum. Hala filmin etkisinde olduğum için normalde sonda söylediğim şeyi şimdi söyleyeceğim, FİLM HARİKAYDI! 


Bu yazıdaki amacım, filmi izlemeden önce kapıldığım ön yargıların aslında ne kadar da asılsız olduğunu göstermek sizlere.

Film ilk çıktığında, İMAX'de başka bir film vardı ve Passengers sadece 3D'ydi. İMAX'den sonra sıradan 3D filmler sinemada keyif vermemeye başladı bana. "Neden İMAX?" başlıklı bir yazı da yazabilirim, o yüzden şimdi nedenlerini sıralamayacağım bunun. Bunun yanında, birkaç tane de olumsuz yorum görmüştüm. Mesela, ciddi bir algılama problemi yaşadığını şuan fark ettiğim biri 'Filmde bilim kurgu tarafı zayıf kalmış' demişti. Film, harika bir bilim kurguydu! Keşke İMAX çıksaydı da sinemada izleseydim. Neyse lafı fazla uzatmadan filmin konusuna bir göz atacak olursak;

5000 yolcu ve 258 mürettebat ile birlikte, Homestead 2 isimli bir gezegene doğru koloni kurma amacıyla dünyadan yola çıkan bir uzay gemisinde yaşananları anlatıyor film.

Biraz daha detaya girecek olursam, ki buradan sonrası film ufak çaplı bir özeti gibi oldu. Ancak bunu okumak istemeyenler direkt olarak "Yorumlarım" kısmına inebilirler.


Jim Preston (Chris Pratt) adındaki makine mühendisi, uyku kapsülünde bir sorun çıkması üzerine, normalde uyanması gereken zamandan 90 yıl önce uyanmıştır. Bu gemiyi ve tabi ki de kapsülü yapan şirket kendine o kadar güvenmiştir ki (!) kapsüllerde bir sorun çıkması ihtimaline karşı hiç bir önlem almamıştır, çünkü kapsüllerin mükemmel olduğunu düşünmüşlerdir.

Jim ilk bir yılı yiyip, içip, eğlenerek geçirir. Ama içten içe de çok kuvvetli bir yalnızlık hisseder bu süreçte. Aslında sohbet edebildiği biri vardır; bir barmen! Daha doğrusu bir robot barmen. Sadece belden yukarısı insana benzeyen bu barmen, Jim'in dert ortağı olur. Jim'in aklına takılan ise, kapsüller arasında dolaşırken gördüğü ve aşık olduğu kızı 'uyandırmalı mı?' yoksa 'uyandırmamalı mı?'. Uzun uzun düşünür bunu. Hatta bir ara intihar etmeye de niyetlenir. Ancak sonrasında uyandırmaya karar verir.


İlk başta bunu Aurora Lane'den (Jennifer Lawrence) saklayıp, tıpkı kendisine olduğu gibi bir arıza olarak gösterse de Aurora bir süre sonra uyanma nedenini öğrenir ve geliştirdikleri tüm iyi ilişki bir anda nefrete dönüşür.

Sonrasında gemide çok ciddi sorunlar oluştuğu anlaşılır. Bu uzun ve zorlu süreci atlatan çift, kalan 88 yılı birlikte mutlu bir şekilde geçirirler.


YORUMLARIM;

Filmin, ne kadar da harika bir film olduğundan girişte bahsetmiştim zaten. Gerçekten de her şeyi 10 üzerinden 10!

Oyunculuklar harika, olayların geçtiği uzay gemisinin tasarımı ve başarılı kamera açısıyla bunun bize aktarılışı harika, en önemlisi de gerçekçilik harika!

Gerçekten de böyle bir durumda kalan birinin neler yapacağını, neler düşüneceğini, nasıl düşüneceğini, neler hissedeceğini tam olarak aktarmayı başarmışlar. Jennifer Lawrence, hikayeye bir süre sonra katılıyor ve o katıldığında da hikaye çok keyifli ve çok gerçekçi bir şekilde ilerlemeye devam ediyor.

Böyle bir film üzerine başka bir şey söylenir mi! Eleştiri yapılabilir mi! Kesinlikle izlemelisiniz.


You Might Also Like

0 Yorum