A Series of Unfortunate Events (2017) / Talihsiz Serüvenler Dizisi | İnceleme

16:29


Sonunda, film yazılarından sonra tekrardan dizilere geçiş yapabildim. Bugün, Netflix'in yeni dizisi olan "Talihsiz Serüvenler Dizisi"nin ilk bölümüne şöyle bir bakış atacağız sizlerle. Eğer her bölüm ayrı yazı yazmaya değecek kadar dolu ise bölüm bölüm inceleme yapacağım. Bu diziyi, arkadaşım Barış'ın önerisi üzerine izliyorum. Selamlar Barış!

Aslında, aynı isimli bir kitaptan uyarlama olan 2017 yapımı bu Netflix dizinin, bir de 2004 yılında Jim Carrey'li bir film versiyonu var. Bu arada, dizi içeriği hakkında bilgiler vereceğim, ancak bu, diziyi izlemenize engel olacak düzeyde olmayacak dedikten sonra konuya geçiyorum. Önceki yazılarımda da yaptığım gibi, bir yandan diziyi izleyip bir yandan da yazıyı yazacağım. Yani bir sahnede, ilerisini bilmeden tahminlerimi ve düşüncelerimi anlatabilirim mesela.


Dizi, daha girişinden ağır bir kara mizah anlayışı olduğunu belli ediyor. Ayrıca fragmanı izlerseniz- ki yazının sonuna ekledim- çok kaliteli bir havası olduğu da hemen anlaşılıyor. Ve illuminati gözü olduğunu düşündüğüm bir sembol de dizinin her yerinde kullanılmış gibi duruyor (Fragmandan bunu kolayca anlayabilirsiniz, ayrıca bir üstte kullandığım görselin zeminindeki gözlere de dikkatinizi çekerim.). Zaten bu tarz yapımlarda ağır göndermeler yapılarak dalga geçilir. Bakalım dizinin bu gözle ilişkisi nasıl olacak.

Dizi daha introdan, size kanalı değiştirmenizi ve diziyi izlemeyi bırakmanızı telkin ediyor. 


Yazarın hikayede var olan yansıması rolündeki beyefendi de hikayeye anlatıcı olarak dahil olmuş ve bize olayın geçmişini anlatıyor gibi görünüyor.

İlk Bölümün 35. Dakikasında Gelen Aklıma Gelen Bir Teori Üzerine Yapılan Bir Ekleme: 
Anladığım kadarıyla, yazarın hikayedeki yansıması olan karakter de hikayenin geçmişine dahil olmuş yani bu yaşananların bir kısmına tanık olmuş. Bizlere de, kendi kurduğu bağlantıları anlatıyor gibi geldi bana. Çünkü bir sahnesinde, "Ben ve Araştırma Ekibim" gibi bir tabir kullanmıştı. Demek ki bu karakter zamanında olaya dahil oldu ama olayı aydınlatamadı. Şimdi ki anlatıcı yaşına geldikten sonra da ekibiyle birlikte bu olayın geçmişini etraflıca araştırdılar. İzlediklerimiz de, bu araştırmanın sonucunda yazarın hikayedeki yansıması olan karakterinden dinlediklerimizden ibaret gibi bir çıkarım yaptım. Bakalım ne kadar doğru bu çıkarım. Umarım anlatabilmişimdir.


Anne ve babalarını evlerinde çıkan bir yangın sonucu kaybeden Baudelaire kardeşler, bir banka çalışanı tarafından -akrabalarından birine teslim edilene kadar- misafir edilirler. Bu banka çalışanının eşi de gazetecidir. Çıkar ilişkileri ilk olarak bu noktada bir tokat gibi çarpıyor yüzümüze. Baudelaire kardeşlerin yaşadığı bu hüzünlü duruma kağıt üzerinden bakan ve "Ailenizden size bir servet kaldı ne üzülüyorsunuz" demeye cüret edebilen bankacı ve onun gazeteci karısını ıslak sopayla dövesiniz geliyor. Ve ne yazık ki ilerleyen dakikalarda başka başka karakterlerin de bu umursamaz tavırları bir tokat gibi yüzümüze çarpmaya devam edecek gibi duruyor. Aslında, zaten kara mizah da bu değil midir?


Dizi en başından beri boşuna; 'Bu dizi sizlik değil, sizin yerinizde olsam kanalı hemen değiştirir, izlemezdim' demiyor. Dünyanın acı gerçekleri, böyle sürreal ve absürd bir dünyada gözler önüne serildiğinde, empatinin önemini ve olayların aslında insanlık için ne kadar da içler acısı bir durumda olduğunu anlıyoruz. Dizi şu noktaya kadar gayet başarılı gidiyor. Henüz 15. dakikayı yeni doldurmuş olmama rağmen dizinin ne kadar da dolu dolu olduğunu ve üzerine konuşulacak bir çok şeye değindiğini görüyorsunuz.

Ayrıca dizide sürekli, kullanılan kelimelerin açıklamaları yapılıyor. Bu da Amerika'daki bir programa, kişiye veya olaya gönderme olabilir.


Ve çocuklar da her seferinde mahcup bir şekilde, kelimeyi zaten bildiklerini söyleyip, yapılan açıklamanın anlamsızlığını ve gereksizliğini ifade eden bir yüz ifadesi takınıyorlar.


Sonrasında bu bankacı beyefendi, çocukların ailesinin vasiyeti üzerine ("vasiyet", "ölümünden sonra yapılmasını istediği şeyler" demek...) çocukları en yakın akrabalarına, "En yakın akrabanız 5km uzaklıkta"(?!) diyerek Kont Olaf (Neil Patrick Harris) isimli adamın yanına götürür.


Yazının sonuna benim yakaladığım, "Göz"lerin geçtiği sahneleri de ekleyeceğim. Şimdi açıkça bir tanesi gösterildiği için bunu yazmak geldi aklıma. Daha gözden kaçan bir çoklarının olduğuna eminim.


Çocukları içeri buyur ettiği şu sahnede de, Kont Olaf beyciğimin niyeti açıkça belli oluyor sanırım.


Çocuklar Olaf'la birlikte yaşamaya başlıyorlar.

Dizinin can alıcı noktaları, esprileri ve eleştirileri, tek bir sahne ile aktarılabildiği için bu yazımda bol bol fotoğraf kullandım.


Dizinin ilk bölümü gayet güzeldi. Atmosfer ile oyunculuklar da harikaydı. Ayrıca bölümün tam kapanışı sırasında merak uyandırıcı bir şey daha oldu. Diğer bölümlerin çok daha iyi olacağına eminim.

Şimdi gelelim diğer bir konu olan gözlere. Normalde bu kadar takmam ama ilgimi çekti. Sanırım dizinin konusuyla bir alakası var ki her yerde karşımıza çıkıyor. Eklediğim fotoğrafların çoğunda var zaten dikkat ederseniz. Bir kaç tane daha ekleyip yazıyı noktalamak istiyorum. Bu arada, diğer bölümler ile ilgili her hangi bir yazı yazmayı düşünmüyorum. Keyifle kalan bölümleri izleyeceğim. Sizlere de izlemenizi tavsiye ederim. Bölümleri bitirdikten sonra, eğer olaylar birbiriyle bağlanırsa ve gözden kaçabilecek durumlar oluşmuşsa finalde, işte o zaman bir özet yazabilirim.

Ayrıca hikayenin kitaplarını da okumayı düşünüyorum. Kitapları okursam, blogumdaki film ve dizi konseptinin dışına çıkıp, kitaplar için de bir inceleme yazısı yazabilirim.

 (Çok anlaşılmıyor olabilir; kapanışı göz kadar alan açıkta, kalanı karartılmış şekilde yaptılar.)


Oğuz'un Derecelendirmesi; Kesinlikle İzlenmeli

Dizi, şu sıralar (aslında yıllardır) oldukça popüler olan, komplo teorilerinin baş aktörünü hikayeye katarak komplo teoricilerinin ilgiyle takip edebileceği bir konuya sahip olsa da, bu konunun işleniş şekli bir çoklarının hoşuna gitmeyebilir. O yüzden fragmanı izleyin, hatta ilk bölüme de bir göz atın. Sonrasında da atmosferi sevip sevmediğinize karar verin. Eminim ki diğer bölümler çok daha gizemli ve iyi olacaktır. Şimdilik hoşçakalın!




You Might Also Like

0 Yorum