The Time Machine (2002) | İnceleme
08:33
Memento'dan hemen sonra, baş rolde yine Guy Pearce'ın olduğu bir filmi inceliyorum. Aslında bu tamamen rastlantısal olarak denk geldi (Baş rolün Guy Pearce olduğunu, İMDB'ye bakarken öğrendim...). Yazmadan önce aklımda böyle bir şey yoktu.
Yazıya başlamadan önce, filmin İMDB sayfasına gireyim dedim. Ancak puanının oldukça düşük olduğunu gördükten sonra fazlasıyla şaşırdım doğrusu. Bu film de 'Memento' gibi çok eskiden izlediğim bir film olduğu için sahnelerin kalitesini vs. pek hatırlamıyorum. Belki puanı oralardan kırmışlardır. Ama aklımda kaldığı kadarıyla çok güzel bir filmdi ve bu yüzden de yazmak istedim. Konuya geçecek olursak.
Karısının ölümü üzerine, zaten zamanda yolculuk üzerine çalışmalar yapan bilim insanı Alexander Hartdegen (Guy Pearce), bu çalışmalarını hızlandırır ve halihazırda yaptığı zaman makinesini denemeye koyulur. Geçmişe gider ve karısını kurtarır. Ancak bu sefer de karısını başka bir olay sonucu kaybeder. Kaderin önüne geçemeyeceğini anlayan Alexander, "Madem makineyi yaptık o kadar, geleceği de görelim" der ve geleceğe doğru seyahat etmeye başlar.
Biraz makineden bahsedeyim isterseniz. "Geleceğe dönüş"de kinin aksine, hızlanarak giden bir makine değil. Olduğu yerde güç üreten ve bu güçle, seçilen tarihe doğru içindekiyle birlikte ilerleyen bir makine. Yani adam içine oturuyor, makineyi çalıştırıyor ve mekan değişmeye başlıyor.
Gittiği her tarihte makineden inip etrafı inceliyor, nelerin değiştiğine falan bakıyor. Meraklı bir şekilde bu yolculukları yaparken bir noktada kaos ortamına denk geliyor ve makineye zar zor atıyor kendini. Ancak kafasına aldığı bir darbe nedeniyle içeride bayılıyor. Bu esnada makine ilerliyor da ilerliyor. En son kalktığında (Bu tarihi de İMDB'de okuduktan sonra kısa süreli bir şok geçirdim.) 800 binli yıllara kadar gelmiş oluyor ve makineyi durduruyor, tam olarak 802,701'de.
Burada da başına bir şeyler geliyor ve makineyi kaybediyordu diye hatırlıyorum. Gözünü açtığında da çok enteresan yerlerde yaşasan insanların onu tedaviye aldığını görüyor. Bu enteresanlıktan kastım, dik yamaçlara inşaa ettikleri yatay çadırımsılarda yaşayan ilkel insanlar... Sanırım görselden daha iyi anlaşılır demek istediğim.
802 bin 701 yılında insanlık tekrar ilkel döneme dönmüştür, kim bilir ne yaşadılar... Alexander buradaki insanların ciddi bir sorunla karşı karşıya olduklarını fark eder. Gelişmiş bir insansı tarafından yönetilen maymunumsu bir ırk ortaya çıkmıştır. Ve bu tipler burada yaşayan ilkel insanlardan üç beş kişiyi her gece kaçırmaktadır. Bunların güçleri ve hızları inanılmaz gelişmesine karşın, zekaları da sıfıra yakındır. Alexander, bu halkı kurtarabilecek kararlılığa ve zekaya sahiptir...
Her zaman ki gibi, şimdilik bu kadar yazıyorum. Zaten bu yazdıklarımdan sonra sonunu tahmin edebilmişsinizdir sanırım. Ama Memento'yu hatırlayın. Filmin sonu önemli değildir, oraya gelene kadar ki yaşananlar ve ayrıntılar önemlidir. Yazıyı okuduktan sonra filmi de keyifle izleyebilmeniz için keyifli noktalara hiç değinmedim bile.
Filmin düşük puanının nedeninin, daha eski bir versiyonun (1960) yeniye uyarlanmasından dolayı olduğunu da düşünmeye başladım. Çünkü bu filmin daha eski bir teknolojide yapılmış versiyonu da mevcut. O filmin birazını izledim ve sanırım bununla birebir aynı konuya sahip. Onun puanı ise 7,6. İzleyiciler aynı filmin tekrar çekilmesinin gereksiz olduğunu düşünüp puandan olabildiğince kırmışlar sanırım. Ama ben yeni versiyonu izledim ve sevdim. Eğer eskisini de izlersem ve onun daha iyi olduğunu düşünürsem bir yazı daha yazarım.
Yani puana aldanmayın, filmin kendisinde herhangi bir olumsuzluk yok, akşam açıp ailenizle, arkadaşlarınızla, sevgilinizle birlikte güzel bir film gecesi yapabilirsiniz. Hepinize iyi seyirler...
KESİNLİKLE İZLENMELİ!
Ekleme: Sanırım o 1960 yapımı film de H.G. Wells'in Zaman Makinesi romanından uyarlanmış. İşte blogun faydaları, yazı için yaptığım araştırmalarda her seferinde yeni ve gerekli bilgiler öğreniyorum. İlk fırsatta o kitabı da sipariş edip okuyacağım.
Fragmanın da gayet güzel hazırlandığını gördüğümden, onu da ekliyorum buraya.
0 Yorum