Arrival (2016) | İncelemesi
14:26
"Stranger Things" yazımda bahsettiğim filmlerden ilki Arrival. Madem ben film de izliyorum, neden yazmayayım dedim ve dizi konseptinden birazcık uzaklaşıp filmlere de girişmek istedim.
Öncelikle, Arrival beni oldukça memnun eden ve "İyi ki izlemişim!" dediğim çok keyifli bir filmdi.
Evet hazırsanız anlatmaya başlıyorum. Amacım, okuduklarınız hoşunuza gittiğinde ve filmi açıp izlemeye başladığınızda, buradaki yazdıklarımın seyir keyfinizi kaçırmayacağından emin olmak. Bu yüzden, filmin can alıcı noktasına özellikle değinmedim.
Şimdi ufak spoilerlar gelmeye başlıyor.
Louise, kocasından ayrılan ve kızıyla birlikte yaşayan bir tercümandır. Sık sık rüyayla karışık olarak geçmişini hatırlar. Kızının kansere yakalanışı ve onunla birlikte verdiği mücadele düşlerinde belirir. Ancak kocasını hiç bir zaman göremeyiz bu düşlerde.
Louise ayrıca üniversitede ders veren bir hocadır. Bir dersi sırasında, bir uzay aracının dünyaya indiği haberiyle okul boşaltılır ve herkes evlerine gönderilir. Sonrasında anlaşılır ki birden fazla uzay aracı dünyanın 12 farklı noktasına inmiştir (Uzaylılar, dünyanın Amerika kıtasından ibaret olmadığını anlamış olmalılar.).
Louise, ilk başta bunu pek sallamayıp okula gidip gelmeye devam eder. Fakat Albay Colonel, ABD adına Louise den yardın isteyince, Louise de olayın ciddiyetinin farkına varır. Louise'i ve Fizikçi Ian'ı da yanlarına alarak Amerika'daki Uzay aracının yakınlarına kurdukları araştırma merkezine giderler. Louise den istenilen ise uzaylılarla bir şekilde iletişim kurarak dünyaya ne amaçla geldiklerini öğrenmektir.
(Üstteki uzay aracı.) (Arrival - Spaceship)
Louise bir yöntem geliştirerek, kağıtlara ingilizce kelimeler yazar ve bir nevi, uzaylılara ingilizce öğretmeye çalışır. Mesela Louise kendi adını yazar ve kendini gösterir, Ian'ın adını yazar ve onu gösterir gibi...
Karşılığında onlar da kendi dilleriyle kendilerini tanıtırlar. Louise "Human" yazar ve onlar da buna karşılık onlar da bir şekil çıkarırlar. Louise bu yolla, onlara farklı kelimeler göstererek, karşılığında çıkarttıkları şekilleri bilgisayar ortamında eşleştirir ve yavaş yavaş onların dillerini çözmeye başlar.
Bu sırada diğer ülkenin bilim insanları da bu uzaylılarla iletişim kurmaya çalışarak geliş amaçlarını öğrenme çabası içindedirler.
Uzun bir uğraş sonucu Louise uzaylıların dilini çözer ve bu dile adapte olmaya başlar. Bunun sonucunda olaylar hiç beklenmedik bir şekilde gelişir.
İşte asıl heyecanlandıran ve kafayı allak bullak eden kısım da bundan sonra başlıyor. O yüzden seyir keyfinizin kaçmaması için sonrasını yazmıyorum. Bundan sonrası biraz karışık olduğu için anlamayanlar da olabilir. Eğer istek gelirse yazının devamına ekleme yaparım.
Bu güzel filmi izlemeniz dileğiyle, hoşçakalın!
Oğuz'un Derecelendirmesi: Kesinlikle İzlenmeli!
0 Yorum